AK Partili Metiner, Bahçeli ile görüştü: İki kırmızı çizgisi var
ANKARA – AK Parti’nin 24, 25 ve 26’ncı periyot milletvekili Mehmet Metiner, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile 1 saat 20 dakika süren bir görüşme gerçekleştirdi. Metiner, toplumsal medya hesabında yaptığı paylaşımda “Bugün bilge önder, saygıdeğer Devlet Bahçeli’yi MHP Genel Merkezi’nde ziyaret ettim. 1 saat 20 dakika süren baş başa görüşmemizde uzun uzadıya yürekten sohbet ettik. Ülke sorunları hakkında görüş teatisinde bulunduk” tabirlerini kullandı.
Görüşmeye dair izlenimlerini aktaran Metiner, Bahçeli’nin çok manalı ve gerçek bir yerde durduğunu söz ederek “Sayın Bahçeli, silahın, şiddetin, terörün olmadığı bir Türkiye’de her şeyin konuşulabileceğini, tartışılabileceğini düşünüyor ve meselelerin demokrasi içerisinde, diyalog yoluyla çözümlenebileceğine inanıyor” dedi.
‘BAHÇELİ, TÜRKİYE VE KÜRTLER İÇİN BİR ŞANS’
Bahçeli’nin çizgisinin Türkiye ve bilhassa de Türkiye’deki Kürtler için bir talih olduğunu belirten ve Bahçeli’nin Öcalan çıkışını “tarihi çıkış” olarak tanımlayan Metiner, “Türk milliyetçiliğinin etnisitist, ırkçı, faşizan bir çizgiye evrilmemesini sağlayan, Türk milliyetçiliğini akidevî-kültürel temelde birleştirici, kuşatıcı bir anlayış çizgisine çeken çok manalı bir yerde Sayın Bahçeli. Bu, Türkiye’de yaşayan herkes için çok manalı, çok kıymetli bir çizgi” diye konuştu.
‘BAHÇELİ’NİN UZATTIĞI ELİN DEĞERİ BİLİNMEDİ’
“Bahçeli’nin uzattığı elin değerinin bilinmediği” görüşünü lisana getiren Metiner, “Yaptığı tarihi davetin gereğine uygun davranıldığı kanaatinde değilim. Hâlâ birileri silah üzerinden siyasal sonuçlar devşirebileceğine inanıyor. Silahı bir pazarlık kozu olarak masaya koyabileceğine inanıyor” değerlendirmesini yaptı.
‘SİLAHLAR SUSSUN, SONRA HER ŞEY KONUŞULABİLİR’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin silahla siyasetin bir ortada olamayacağına dair görüşünü aktaran Metiner, “Sayın Bahçeli’nin kapalı olduğu tek alan bu. Silahla siyaset bir ortada olmaz, silahın ucu gösterilerek siyasi sonuçlar devşirilmesine müsaade verilemez. Bunun dışında ‘Bu ülkenin Kürtlerinin varsa bir eksiği, varsa bir talebi, oturulur konuşulur, gereken neyse yapılır’ diyen çok manalı bir yerde duruyor. Evvel silahlar susmalı sonra her şey konuşulabilir. Elbette herkesin talepleri olacaktır. Lakin o talepler yerine gelmediği vakit silaha sarılacaksanız, silahı bırakmayacağınızı söyleyecekseniz bunun ismi zati demokratik siyaset olmaz” sözlerini kullandı.
‘BAHÇELİ DEMOKRATİK SİYASAL BİR İKLİMDE HER TÜRLÜ TAHLİLE KATKI SUNACAĞINI SÖYLEYEN BİR YERDE DURUYOR’
Kürtlerin sıkıntılarının, taleplerinin konuşulması için evvel konuşulabilecek siyasal iklimin ve tahlilin lisanının oluşturulması gerektiğini tabir eden Mehmet Metiner, “Sayın Bahçeli de silahın, şiddetin büsbütün devre dışı bırakıldığı demokratik siyasal bir iklimde her türlü tahlile katkı sunacağını söyleyen çok manalı bir yerde duruyor” dedi.
BAHÇELİ’NİN İKİ KIRMIZI ÇİZGİSİ
MHP önderinin yalnızca iki talebe kapalı olduğunun altını çizen Metiner, “Anayasa’nın birinci dört unsuru ile ilgili her türlü teklife ve özerklik, federasyon şekli tekliflere kapalı olduğunu, her ikisinin de partilerinin kırmızı çizgisi olduğunu söylüyor. Ben de bu mevzuda Sayın Bahçeli ile hemfikirim. Bu iki başlıktaki taleplerin çözümsüzlüğü çoğaltmaktan öte bir işe yaramayacağına inanıyorum” diye konuştu.
‘BAHÇELİ’NİN UZATTIĞI EL TUTULMADI, ISIRILDI’
Bundan sonraki süreçte Bahçeli’nin çıkışının karşılık bulma ihtimali olup olmadığını sorduğumuz Metiner, “Bahçeli’nin uzattığı el tutulmadı, o el ısırıldı. Silahların bırakılmayacağı söylendi. Silahlar üzerinden siyasal sonuçlar ve siyasal statü üzere kazanımlar devşirileceği ihtar edildi. Suriye’nin kuzeyindeki PKK devletçiliğine onay vermeyen bir Türkiye’ye silahlar tehdit olarak gösterildi. Hasebiyle silahların bırakılması koşulunu Suriye’nin kuzeyinde Amerika-İsrail tarafından oluşturulacak bir PKK devletçiliğinin kabulüne bağlayan bir anlayışla aslında yolu yürümek mümkün değil” değerlendirmesini yaptı.
‘BAHÇELİ’NİN ÖNERİSİ AÇIK: SİLAHLAR ŞARTSIZ BIRAKILACAK, SONRA DEMOKRATİK SİYASET’
Bahçeli’nin daha evvel söyledikleriyle tıpkı noktada durduğunun, öngördüğü çerçevenin yerli yerinde durduğunun altını çizen Metiner, şunları söyledi:
“Sayın Bahçeli’nin önerdiği şey çok açık: ‘Silahlar şartsız bir biçimde bırakılacak, demokratik siyaset yoluyla Kürtlerin varsa bir talepleri, her taleplerine gerisine kadar kapımız açıktır. Onlar bizim kardeşlerimizdir. Otururuz, konuşuruz. Yapılması gerekenleri yaparız, atılması gereken adımları atarız. Ancak silah bir dayatma ögesi, bir pazarlık ögesi, bir müzakere ögesi olarak masaya konamaz.'”
‘BAHÇELİ İÇİN ÖCALAN’IN SİLAH BIRAKMA DAVETİ DEĞERLİ VE OLMAZSA OLMAZ’
Metiner, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Sayın Bahçeli, Öcalan’ın örgütünü silah bırakmaya davet ettiğini söylemesini çok manalı ve kıymetli buluyor. Tahlile kapı aralayacak bir ehemmiyette görüyor bunu. Silahların şartsız bir biçimde terk edilmesi daveti Bahçeli’ye nazaran olmazsa olmaz değerde. Bu gerçekleşirse öbür bütün hususların hukuk içerisinde, demokrasi içerisinde, demokratik diyalogla konuşulabileceğine, çözülebileceğine inanıyor.”
ÖCALAN DAVET YAPAR MI, ÖRGÜT SİLAH BIRAKIR MI?
Bahçeli’nin davetinin İmralı’da ve Kandil’de karşılık bulma ihtimalini nasıl değerlendirdiğini sorduğumuz Metiner, şu cevabı verdi:
“Örgütün silah bırakacağı kanaatinde değilim. Örgüt silah bırakmak istese bile Amerika, İsrail kendisine silah bıraktırmaz. Zira Amerika’nın İsrail’in aparatına dönüşmüş bir örgütle karşı karşıyayız. Öcalan’ın daveti olur, buna Demirtaş ve gibisi tesirli aktörler takviye verir, örgüt ise buna karşın silah kullanmaya devam eder, Öcalan’ın davetine direnirse Türkiye’de kendisine güçlü bir toplumsal alan, güçlü bir siyasal alan bulamaz. Buna direnen, Kandil’den yana tavır takınan DEM Parti de Kürtlerin nezdinde inanç kaybına uğrar. Örgüt bu riskin farkında. Öcalan bunu yapar mı, yapmaz mı? O şimdi bildiğimiz bir bahis değil.”
‘ÖCALAN, DAVET YAPACAĞI İMKANLARA SAHİP OLMALI’
Mehmet Metiner, Abdullah Öcalan bir davet yapacaksa, bu davetini yapabileceği imkanlara ve araçlara sahip olması gerektiğine inandığını da kelamlarına ekledi.
‘ERDOĞAN VE BAHÇELİ ORTASINDA FİKİR AYRILIĞI YOK’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ortasında bir fikir ayrılığı olduğuna dair argümanları sorduğumuz Metiner, “Asla bir fikir ayrılığı yok. Büsbütün tıpkı noktada duruyorlar” karşılığını verdi.
‘KAYYIMLARIN BU SÜREÇLE İLGİSİ YOK’
Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyım atanmasının son süreçte yapılan açıklamalarla, atılan adımlarla ilgisi olmadığını söyleyen Mehmet Metiner, “Prensipte her demokrat insan kayyım uygulamasına karşı çıkar. Keşke kayyuma gerek duymadığımız bir siyasal iklim olsa. Lakin siz yargılanıyorsanız ve ceza alıyorsanız bu aslında hukuken sizin başkanlığınızın düşmesi için kâfi sebeptir. Devlet de bunun gereğini yapar” dedi.